Dünyanın En Büyük ve En Etkileyici Mağaraları

Dünyanın En Büyük ve En Güzel Mağaraları

Adrenalinin farklı bir boyutunu tatmak isteyen,  sakin gözüken ama bilinmezliği test eden en gizemli doğa harikalarından biri. Mağaralar…

Bazıları turizm amaçlı yapılan merdivenler, önlemi alınan düz yollar ile bazılarını halatlar ve dağcılık tarzı tırmanma ekipmanları ile bazılarını ise dalgıç kıyafeti ile aşılarak gezilebilen bu mağaralardan bilinmeyenleri sizler de keşfedebilirsiniz. Bu keşifler için mağaralar hakkında bilgili olmalı ve de ekipmanlarınız tam olmalıdır. Hiç bilinmeyen ve Dünya’nın oluşumundan bugüne kadar herhangi bir insanın bulmadığı sayısız mağaradan, herhangi birine ilk defa girmek, ilk gören gözün sizin gözünüz olmasını, o havayı ilk sizin soluyor olmanızı hayal edin.

Macera severlerin yoğun ilgi duyduğu aslında toplumun genelinin gezmekten, izlemekten ve içerisindekileri keşfetmekten keyif aldığı mağaralardan Dünya üzerinde bulunan en uzun ve en büyük olanları sizler için araştırdık.

Listemizi Dünya’nın en büyük, en derin ve en güzel mağaralarını yazarak oluşturduk.
İşte Dünya’nın en büyük, en derin ve en güzel mağaraları…

1.Son Doong Mağarası – Vietnam

Vietnam’da yaşayan Ho Khanh adında bir köylü tarafından 1991 yılı içerisinde keşfedilmiş mağaranın kesin olarak gerçek uzunluğu bilinmemektedir. Yaklaşık uzunluğunun 140 kilometreye yakın olduğu tahmin ediliyor.

İçerisinde bulunan kayaların harika ötesi kelimenin tam anlamı ile muhteşem manzarasının yanında, yağmur ormanlarını, gölleri, yer altı nehirlerini bünyesinde barındırıyor. Kendine özel plajı da bulunan mağara için 1 haftalık gezi turları düzenlenmekte.

Mağarada ilerledikçe oluşan ve gittikçe artan rüzgar uğultusu ve gürültüsünden bölgedeki yerlilerin devam etmeye cesaret edemediği bu mağara, kendisini resmi olarak keşif eden İngiliz ekibi için en önemli keşiflerden birisidir.

2.Lechuguilla Mağarası – New Mexico

Amerika Birleşik Devletleri’nin eyaleti, New Mexico’da bulunan bu mağaranın uzunluğu resmi kaynaklara göre 242 kilometre. Dünya’nın en uzun sekizini mağarası sıfatını taşıyan bu mağara, jeolojisi ve oluşumları bozulmadan günümüze gelebilmiş ender mağaralardan birisidir.

Mağara ismini içerisinde yer alan bir kanyonda bulunan Agave Lechuguilla isimli bir bitkiden almaktadır. Belgesel ve filmlere konu olmuştur.

Mağaranın içerisinde bulunan kristallerden oluşan yüzeyler misafir olarak gelenlere görsel şölen sunmakta.

Var olan oluşumundan dolayı içerisinde bulunan Güneş enerjisine ihtiyaç olamadan yaşayabilmenin formülleri, NASA tarafından Mars ve benzeri gezegenlerde hayatın olup olmadığı araştırmalarında kullanılıyor.

3.Mamut Mağarası – Kuntucy ABD

Dünya’nın en büyük mağaralarından biri olan Mamut Mağarası, kendi adını aldığı bir Milli Park içerisinde bulunmaktadır. 1791 gibi yaşlı bir tarihi olan mağaranın uzunluğu 640 kilometre den fazla olduğu belirtilmektedir. Derinliklerine inildikçe bu rakamın daha da artabileceği hakkında görüşler bulunmaktadır.

Bu milli parka bağlı görevliler mağara içerisinde var olan karanlığın ortadan kaldırılması ve daha rahat keşif için çalışmaktalar.

1791 yılı içerisinde ava çıkan bir avcının ayı kovalaması sonucu saklanması sonucu keşfedilen mağara, kalker yüzey oluşumuna sahip. Farklı bölümlerden oluşan mağara içerisinde yer alan Çan Kavuğu isimli bölümde bazı sarkıtlara dokunulduğunda doğal bir ses silsilesini duyabilirsiniz.

4. Optymistychna Mağarası – Ukrayna

Keşifçileri ve ziyaretçilerinin muhteşem mağara olarak tabir ettiği mağara 1966 yılında keşfedilmiştir. Alçı oluşumu ile birbirine bağlı farklı bölümlerden oluşan bu mağaranın 10 ayrı bölümü bulunmaktadır.

Toplam uzunluğu 340 kilometre kadar olan mağara, içerisindeki bölümlerin de kendi aralarında oluşturdukları girintiler sayesinde, labirent mağara adı ile de anılmaktadır.

5.Jewel Cave Mücevher Mağarası – Güney Dakota – ABD

Black Hills Ulusal Ormanı içinde bulunan bu mağara, günümüzde Dünya’nın en uzun üçüncü mağarası durumundadır. 336 kilometre uzunluğu bulunan Jewel Cave diğer adı ile Mücevher Mağarası, kendi için haritalandırılmış geçitlere sahiptir.

İki yerel araştırmacı tarafından kanyonda ki ufak boyutlu bir deliğin içerisinde hava üflediği fark edilerek 1900 yılı içinde keşfedilmiştir. İlk bulunduğunda bir kişinin zar zor girebildiği mağara girişi zaman geçtikten sonra dinamit ile patlatılarak açılmıştır.

Kireçtaşı yüzey oluşumundan olan mağara mücevher adını ise içerisinde sakladığı kalsit türü kristallerden almaktadır.

6.Mavi Mağara –  Antalya/TÜRKİYE

Ülkemizin turizm cennetlerinden Antalya ilinin Kaş ilçesine bağlı konumda bir deniz mağarasıdır. Güneş ışığı kırılması ve su altı boşluğu ile oluşan yansıma sonucu aldığı mavi renkten dolayı Mavi Mağara adını almaktadır.

150 metre kadar derinliği bulunan mağaranın kumdan oluşan bir yüzeyi bulunmaktadır. Giriş kapısı oldukça küçük olan mağaranın içine girmek isteyen ziyaretçiler sandal ile girmek zorundadır. Aynı anda sadece bir sandalın geçebileceği kadar büyüklüğü bulunan mağaraya girerken kürekçinin komutu ile sandaldaki tüm yolcuların düz bir şekilde sandalın içine uzanması gerekmektedir.

Girerken gözlerinizi kapatarak girdikten sonra içerde gözlerinizi tekrar açtığınızda kendinizi başka bir gezegendeymiş gibi hissedebilirsiniz.  Tur tekneleri mağara içerisinde 15 dk kadar bir süre kalıyor. Dileyen ziyaretçiler mağara içerisinde suya atlayıp yüzme keyfini çıkarabiliyor.

Mağaranın girişi güneşi sabahtan öğle saatlerine kadar almasından dolayı mağara öğeden sonra ziyaret edilemiyor. Maksimum 6 kişilik motor tekneler sizi limandan alarak 10 dakika gibi kısa sürede mağaraya ulaştırıyor. Önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.

7.Krubera Mağarası – Abkhaziza/Gürcistan

2190 metre yükseklik ile Dünya’nın en derin mağarası olarak bilinen Krubera isimli mağaranın uzunluğu ise yaklaşık olarak 14 kilometredir.

1968 yılında keşfedilen bu mağara, Dubai’de bulunan Burç Halife isimli kuleden 2 kat daha derinlikte.

8.Puerto Princesa Yeraltı Nehri – Palawan/Filipinler

2011 yılında Doğanın Yedi Harikasından biri seçilen mağara, bu sıfatı 2012 yılında resmi olarak kazandı. Filipinlerin incisi bu yer altı nehir mağara, UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer almaktadır.

İçerisinde bulunan görsel şov niteliğindeki manzaralar, şelaleler ve büyük oluşumlar onu ziyaret etmeniz için yeterli sebepler arasında. Bu saydıklarımızın sadece bir kaçı olan mağaranın daha bir çok farklı güzelliği bulunmakta. Toplam alanı 222 km² olan mağara her yıl çok sayıda turisti ağırlamakta.

9. Fingal Mağarası, Staffa, İskoçya

İskoçya’nın Staffa isimli adası üzerinde yer alan ve tam anlamı ile bir doğa harikası denilmesi gereken Fingal Mağarası, lavların akması sonucu oluşan, altıgen şekildeki sütunlardan oluşmakta. Manzara niteliği taşıyan iç salonu ile ülkenin en değerli noktalarından biri olan mağaranın içine girdiğinizde sesinizin tuhaf yansımasına şahit olabilirsiniz.

Öyle ki Felix Mendelssohn isimli romantik besteler yapan bestekar, mağarayı 1289 yılında ziyaret ettiğinde bu yankılardan esinlenerek bir eserini hazırlamıştır. Oyunlara, şarkı isimlerine ve resim sanatına da ilham kaynağı olan Fingal Mağarasının içi deniz suyu ile doludur.

10.Kristallerin Mağarası – Chihuahua/Meksika

Diğer adı da Dev Kristal Mağarası, Meksika’nın Naice Mine bölgesinin alt kısmında yer alıyor. İçerisinde boyutları çok büyük selenit kristalleri bulunmaktadır. En büyüğü 12 metre büyüklüğünde olan bu kristaller mağaranın silüetini değiştirmeye yetiyor.

İç sıcaklığı 58 derecelere, oluşturduğu nem ise %90 seviyelerine kadar ulaşabiliyor. Bu sebeplerden dolayı işletmeciliğini yapan özel bir madencilik firması tarafından girişine ağır bir çelik kapı yapılarak korumaya alınmıştır. İçerisine çok az sayıda insanın girmesine izin verilmektedir.
İçeriye girerken yoğun sıcak ve nemden dolayı özel koruyucu soğutucu elbiseler ile girilmelidir. Aksi taktirde sıcak çarpması sonucu ölme riski bulunmaktadır. Mağara içerisinde çalışma yapılabilmesi için dakikada yer altından gelmekte olan 50 ton termal suyun mağara dışına aktarılması gerekmektedir. Bunun sonucu itibari ile ise mağaranın yakın bir tarihte sular altında kalacağı ön görülmekte.

11.Waitomo (Ateş böceği) Glowworm (Yeni Zelanda)

Yeni Zelanda’da bulunan bu mağara, tam da adından anlaşılacağı üzere ateş böceklerinin ortaya çıkarmış olduğu muazzam bir manzara eşliğinde kendini misafirlerine sunmakta. Bu ateş böcekleri sadece Yeni Zelanda’da yaşayan luminosa isimli farklı bir tür. Mükemmel denilebilecek görüntülere sebep olan ışık renkleri mağaraya çok farklı bir hava katıyor.
Mağaranın dört bir yanını sarmış durumda olan bu ateş böceklerinin boyutları sinek büyüklüğünde. Mağarayı ziyaret edecek olan insanlar tamamı su ile kaplı olan bu mağaraya gruplar halinde kayıklara binerek gezmekteler.
1887 yılı içerisinde keşfedilen mağara, görülmeye değer yeryüzünde var olan ender güzellikte olan yerlerden bir tanesi.

 

Son Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir